17 Ekim 2014 Cuma

Şefkatin Örgütlenmiş Hali: Tayvan Tzu Chi

Şefkatin Örgütlenmiş Hali: Tayvan Tzu Chi

Yazan: Chang Ding

Hualien

Yıllar sonra, 2014 Kışında tekrar Tayvan yollarına düştüm. Bu sefer Doğu sahilinin küçük şehri Hualien'deyim. Öğrencilik yıllarımda bir kaç defa Taipei'den scootera atlayıp Doğu sahilini gezmeye çıkmış, Hualien'in muhteşem dağlarında ve Taroko vadisinde dolaşmıştım. O günlerden bu yana Tayvan pek fazla değişmemiş, ama ben artık farklı bir gözle bakıyorum galiba.

Hualien sakin bir yaşamdan başka insanlara sunacak fazla bir şeyi olmayan şirin bir şehir. Buraya geliş nedenimiz de şehri dolaşmak değil zaten. Amacımız bugün 47 ülkeye yayılmış şubeleri, 10 milyonu aşmış gönüllü ordusuyla dünyadaki en büyük sivil yardım kuruluşlarından biri olan Tzu Chi'nin manastırını görmek.

Şehirde kısa bir soluklanmanın ardından Tzu Chi Budist Hastanesine gidiyoruz. Dev hastaneye adımımızı atar atmaz içerideki atmosfer bildiğimiz hastanelerden farkını belli ediyor. Her şeyden önce ortamın sakinliği şaşırtıyor bizi. Giriş holünde alışık olduğumuz kuyruklar yerine piyano sesleri karşılıyor bizi. Bir köşede kitapçıyı ve hediyelik eşya dükkanını dolaşıyoruz. Hediyelikler arasında Tzu Chi gönüllerinin topladığı pet şişelerden yapılmış battaniye ve giysiler dikkatimizi çekiyor.



Hastanenin giriş holü

Çok fazla soru sormuş olacağız ki, hediyelik eşya dükkanı çalışanları bizi kıdemli bir gönüllüye yönlendiriyorlar. Tzu Chi üniforması giymiş güler yüzlü teyzeye Tzu Chi'nin manastırını ziyaret etmek istediğimizi söylüyoruz. Yarım saat sonra hastanenin önünden bir minibüs kalkacağını anlatıyor bize. Teyze bir başka gönüllüden minibüs gelene kadar bizi kısa bir tura çıkarmasını istiyor.

Hastanenin yanında kurulmuş olan Jingsi Holünü geziyoruz. Burası dünyanın farklı köşelerinde gelen Tzu Chi gönüllülerinin eğitim aldığı, yatakhaneleri, konferans salonları, ofisleri bulunan devasa bir merkez. Dışarıdan Budist bir tapınağı andırıyor, ama bizi gezdiren gönüllü buranın tapınak olmadığını söylüyor. Kendisi Katolikmiş. Örgütte sadece Budistlerin değil, farklı inançlardan gelen her tür insanın bulunduğunu belirtiyor. Hastanenin arkasında bir de Tzu Chi Üniversitesi bulunuyor. Burada öğrenciler için küçük bir Katolik kilise varmış.

Hualian Jingsi Holü
Hualien merkezden manastıra yolculuğumuz yalaşık yarım saat sürüyor. Hava kapalı, bulutların örttüğü dağları seçmek mümkün olmuyor. Jialiwan Dağının eteklerindeki manastır, uçsuz bucaksız tarlaların ortasında küçücük kalmış. Tayvan'da görmeye alışık olduğumuz dev Buda heykelleri, süslü tapınaklar yok burada.

 Jingsi Sushe (Sakin Düşünce Meskeni)
Bu büyük organizasyonun sahip olduğu tek tapınak, ilk tapınakları olan Hualien yakınlarındaki Jingsi Sushe (Sakin Düşünce Meskeni), yaklaşık 100 metrekare büyüklüğünde. Tarlaların ortasındaki bu gösterişsiz tapınağı yanında bir de rahibelerin kaldığı odalar varmış. Zamanla bu küçük manastırın çevresine atölyeler, fabrikalar, gönüllülerin kalması için yurtlar inşa edilmiş, ama halen daha organizasyonun ruhani kalbi bu küçük tapınakta atıyor.

Manastırın hemen yanındaki hazır yemek fabrikasını geziyoruz, hatta bir ara maskeleri eldivenleri takıp çalışmaya başlıyoruz. Forkliftlerin, makinelerin başındaki rahibeler gönüllülerle birlikte çalışıyor. Mola vakti gelince çay ve kurabiyelerin yanında sıcak bir sohbet sarıyor herkesi.

Tzu Chi gerçek gücünü bu gönüllülerin temiz niyetlerinden alıyor. Bizi gezdiren İsveçli Tzu Chi gönüllüsü Johan geçen sene tayfunun vurduğu Filipinler'den yeni dönmüş. Tzu Chi'nin gönüllülük karakterini gözler önüne sermek istercesine, Filipinlere gidiş dönüş biletlerini kendi cebinden ödediğini belirtiyor.

Manastırda üretilen hazır yemeklerden bazıları

Seramik Atölyesi

Tzu Chi rahibeleri geçmişte olduğu gibi bugün de manastırın ihtiyaçlarını karşılamak için dışarıdan hiç bir bağış kabul etmiyorlar, kurdukları hazır yiyecek fabrikasında, tarlada çalışıyor, yaptıkları seramik heykel ve tütsülükleri satıyorlar. Oturarak meditasyon yapmadıklarını, çalışmanın en güçlü meditasyon olduğunun altını çiziyorlar her fırsatta.

Dünyada Tzu Chi 

Tzu Chi Vakfı geçen yüzyılda temelleri atılan Hümanist Budizm'in en başarılı örneklerinden biri. Kurucusu Budist bir rahibe olan Dharma Ustası Cheng Yen 2011 yılında Time dergisinin dünyanın en etkili 100 ismi listesine girmişti. Tayvan'ın fakir Doğu kıyısındaki küçük Hualian şehrinde ev kadınlarının mutfak masraflarından arttırdıkları bağışlarla, rahibelerin yaptığı çocuk bezlerinin gelirleriyle kurulan Tzu Chi, bugün Dünya'nın her köşesinde meydana gelen doğal afetlere yardıma koştuklarını görüyoruz.


Tzu Chi Tayvan genelinde 4 büyük hastaneye sahip; tüm sağlık hizmetlerinin dar gelirlilere ücretsiz verilmesine özellikle özen gösteriliyor, ve hastanelerde gönüllüler sayesinde daha insani bir ortam yaratılmaya çalışıldığı gözümüze çarpıyor. Örneğin refakatçisi olmayan hastalara gönüllüler bakıyor. Organizasyon çevre konusunda da oldukça duyarlı, atık toplama ve geri dönüşüm projelerinde aktif olarak katıldıklarını görüyoruz. Topladıkları pet şişelerden ürettikleri battaniyeleri dünyanın her köşesinde meydana gelen doğal afetlere gönderiyorlar.

Tzu Chi aslında Türk halkına yabancı bir organizasyon değil; 1999 Gölcük depreminin ardından Tzu Chi önce battaniyeleri ile birlikte yardıma koştu; ardından İSTON'un işbirliği ile depremzedeler için 300 prefabrik konut inşa ettiler. Bugün de İstanbul'da Suriyeli sığınmacılar için bir klinik ve bir ilkokul işletiyorlar.

1966'da Cheng Yen Usta, Tayvan'ın doğu kıyısındaki Hualian'de düşük yapan ve kanaması devam ederken getirildiği hastane 8000 Tayvan doları (yaklaşık 600 TL) kapora isteyince köyüne geri götürülen Aborjin kadının hikayesinden etkilenerek harekete geçer.
Eski bir Zen deyişi: "Çalışma yoksa yemek de yok."

Dışarıdan bağış kabul etmeyen Cheng Yen'in manastırındaki rahibeler tarlada çalışıp eldiven dikerek, çocuk bezi, elektrik devre anahtarı üreterek geçimlerini sağlamaktaydı; ancak Tzu Chi vakfını kurmak için gönüllülerin bağışlarına ihtiyaçları olacaktı. Cheng Yen usta takipçilerinde her gün 50 senti (yaklaşık 4 kuruş) bambu kumbaralarda biriktirmelerini istedi. Bu günlük bazda yapılmalıydı, çünkü Usta ev kadınlarının Budizm'in 6 mükemmelleştiriciden (paramita) biri olan yardımseverlik zihnini geliştirmelerini istiyordu.

Cheng Yen ev kadınlarının getirdikleri bu paraları ihtiyacı olanlara sağlık hizmeti götürmek için kullandı. Bugün de gönüllülerin destekleri, sağlık hizmetleri ve afetzedeler için toplanan bağışlar manastırın ihtiyaçları için kesinlikle kullanılmıyor.

Tayvan'da yayın yapan Tzu Chi'ye ait TV kanalı Da-ai toplumsal dramalar ve eğitici programlar yayınlıyor. Cheng Yen ustanın yazdığı kitaplar dışında büyük entellektüel çalışmalar, ileri meditasyon teknikleri anlamında pek fazla şey bulamayacaksınız Tzu Chi'de belki. Ama Budizmin temelleri hakkında, insani şefkat duygusunun kitleleri harekete geçirme gücü adına öğrenilecek çok şey var.

Daha fazla bilgi için: www.tzuchi.org

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder