4 Mart 2020 Çarşamba

Batı'da yaygınlaşan bir Japon ritüeli: Mizuko Kuyo

Düşük veya kürtaj nedeni ile doğma şansı bulamayan bebekler için 2. Dünya Savaşı sonrası Japonyasında ortaya çıkan mizuko kuyo, günümüzde Batı'da da yayılmaya başlayan bir Budist ritüel.


Her kültürde kaybedilen bir çocuğun yasını tutmak üzerine çeşitli
ritüeller bulunur. Ancak kaybedilen çocuk henüz dünyaya gözlerini
açamamışsa, anne babaya acılarını dışa vurmak için pek fırsat
tanınmaz. Kaybın sağlığı tehdit eden bir zorunluluktan veya bilinçli
bir seçim sonucu gerçekleşmiş olması fark etmez; bu ağır yük
karşısında çoğunlukla kadın kendi başına bırakılır, kimi zaman üzerine konuşulması bile uygun görülmez.

Mizuko kuyo kelime anlamı “su-çocuk (fetüs) sungusu” kökeni geleneksel Budist sungu seremonisinden dayanmakla birlikte, bu sungunun doğmamış çocuk için yapılması çok yeni. Ancak 2. Dünya Savaşının ardından tekrar inşa edilen Japonya'da yaşanan kürtaj patlaması sırasında gündeme gelmiş. Japonya'daki mezarlıklarda ve tapınak bahçelerinde sıralanan mama önlükleriyle, şapkalarla süslenmiş çocuk heykelleri çok geçmeden diğer Uzakdoğuluların ve ardından Batılıların ilgisini çekmiş. Bugün Amerika'da sayısı gittikçe artan Zen Budist merkezi mizuko kuyo seremonileri düzenlemekte, bu seremoninin odağında bulunan çocuk aziz Jizo heykelleri Zen manastırlarının bahçelerini doldurmuş bile.


Seremoni mama önlüğü, bone veya kolye gibi bir sembollik bir eşya

hazırlamakla başlıyor. Çocukların koruyucu azizi Bodhisattva Jizo için çeşitli ilahiler okunuyor. Çocuğa verilmesi düşünülen bir isim kağıda yazılıp Buda sunağına bırakılıyor. Ardından getirilmiş olan sembolik eşya Jizo heykeline sunuluyor.

Japonya'da Jizo'nun çocuk olarak betimlendiği heykeller oldukça

yaygın. Anne babalar bu Jizo heykellerine sunu yaparken, aynı zamanda görme şansını bulamadıkları çocuklarına da sunu yapıyormuş hissine kapılıyorlar.

Başlangıçta tıbbi müdahale ile yaşamına son verilen fetüsün 'rahatsız' ruhunu sakinleştirip kurtarmak için Budist rahipler tarafından yürütülen, annenin katılımının bile zorunlu görülmediği bir dini ritüel olarak ortaya çıkan Mizuko Kuyo, Amerika'ya geldiğinde daha çok kadının ve erkeğin içsel huzurunu yeniden kurmasına yönelik bir şefkat uygulaması halini almış.


Budizm'de Kürtaj Anlayışı


“Elbette, genel anlamda kürtaj Budist bakış açısına göre bir öldürme

eylemidir ve negatiftir. Ancak koşullara göre değişir... Bence kürtaj
her bir duruma göre tasvip edilmeli veya tasvip edilmemelidir.” -
Dalai Lama

Theravada Budizmi'nin yaygın olarak uygulandığı Tayland, Myanmar ve Sri Lanka'da kürtaj yasaklanmış durumda. Buna karşılık, Güney Kore hariç Kuzey Budizmi'nin yaygın olduğu diğer Uzakdoğu ülkelerinde yasalar kürtaja izin veriyor.


Beş İlke'nin birincisi, “Öldürmemek” ilkesine sıkı sıkıya bağlı olan

Budistler, modern dünyada cinsellik anlayışının değişmesi ve kürtajın
yaygınlaşmasıyla geleneksel bakış açılarını sorgulamak durumunda
kalıyorlar. Bir tarafta yaşamın kutsallığına yönelik endişeler, diğer
taraftan annenin yaşamını tehdit eden yasadışı kürtaj uygulamaları
arasında, kürtaj taraftarı ya da kürtaj karşıtı cephelerden birini seçmek kolaycılık olabilir.

Budist anlayışa göre çocuk anne rahmine düştüğü andan itibaren canlı bir varlıktır, ve her türlü yaşama bilinçli olarak son vermek son

derece sağlıksız sonuçlar yaratır, ya da moda bir deyimle, “kötü karma getirir.” Dolayısıyla modern Budistlerin çoğunluğu kürtaja karşı
olmakla birlikte, her olgunun kendi bütünlüğü içerisinde değerlendirilmesi zorunluluğundan hareketle tercih taraftarları (pro-choice) arasında yer alarak son kararı anneye bırakıyor.

"Budistlerin can almamak ilkesine karşı olsa da, kendimizin veya bir

başkasının acısını arttıracak, istenmeyen gebeliğe son vermekten çok daha büyük acılara neden olacağı durumlarda doğum yapmak erdemli değildir." - Tenzin Wangyal Rinpoche

"[...kürtajı düşünen] arkadaşınızı elinizden geldiği kadar içten,

mümkün olduğunca açık kalplilikle dinlemenizi tavsiye ederim.
Tavsiyenize ihtiyacı olsa bile, ona herhangi bir görüş veya sav
sunmanızın bilgece olacağını sanmıyorum. Bunun için doğru bir zaman değil. Yapabileceğiniz en iyi şey ona bir şefkat ve bilgelik alanı vermeniz, böylece kendini dinleyebilir. - Narayan Helen Liebenson

Kaynaklar:

-  Adopting A Buddhist Ritual To Mourn Miscarriage,
Abortion,15.08.2015,
https://www.npr.org/2015/08/15/429761386/adopting-a-buddhist-ritual-to-mourn-miscarriage-abortion
- "Ask the Teachers: As a Buddhist, should I support the pro-choice
view on abortion?" 16.05.2019
https://www.lionsroar.com/ask-the-teachers-30/
- Angela Elson, "The Japanese Art of Grieving a Miscarriage",
https://www.nytimes.com/2017/01/06/well/family/the-japanese-art-of-grieving-a-miscarriage.html

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder